T.C. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi
Esas: 2021/14981
Karar: 2022/2165
K.T.: 14.02.2022

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının onaylı mimari proje gereği sadece projede B02 olarak adlandırılan Oda ile B07 olarak adlandırılan Merdiven yazılı bölümlerin maliki iken ve hukuken buraları kullanmaya ehil iken sadece buraların kullanımı ile yetinmemiş bu kattaki ortak alan içerisinde yer alan bölümlere de haksız ve hukuka aykırı olarak el atmış bulunduğunu, müvekkilinin malik olduğu taşınmaza bağlı olarak kullanım hakkı bulunan ortak alandan yararlanabilmesinin mümkün olmadığını, zira davalının haksız surette ve geçerli bir neden olmaksızın kayden müvekkilinin de hak sahibi olduğu alanı tek başına işgal ettiğini, beyan ederek, ortak alanlara yapılan müdahalenin önlenmesine, onaylı mimari projeye aykırılık oluşturan değişikliklerin projesine uygun eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2018/3536 Esas, 2021/379 Karar sayılı hükmü ile davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermiştir. Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davalı tarafın müdahalesinin olduğu alanların koridor, su deposu, teknik hacim depo ve sığınak olduğu, yerel mahkemece alınan bilirkişi raporları ile belirlenmiştir. Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesi’nce bu alanlara yönelik müdahalenin önlenmesine karar verilmiş ise de; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi, ana taşınmaza ait yönetim planının 8. maddesi hükmünü gözeterek bu alanlara ilişkin özgüleme hükmü bulunduğundan bahisle müdahale talebinin reddine, kullanım hakkının ana taşınmaza ait mimari projede değişiklik hakkı vermeyeceğinden eski hale getirme talebinin kabulüne karar vermiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 28. maddesinin 1.fıkrası hükmüne göre, yönetim planı yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime ait diğer hususları düzenler. Yönetim plânı, bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmündedir. Yönetim planında yer alacak/alabilecek hususlar bu şekilde hükme bağlanmıştır. Bunlar ana gayrimenkulün yönetim tarzı, kullanma maksat ve şekli, yönetici ve denetçinin alacakları ücret ve yönetimle ilgili benzeri hususlardır. Fıkra hükmünün karşı anlamından çıkan sonuç ise, yönetim ile ilgili olmayan hususlara, örneğin; bir veya birkaç kat malikine mülkiyet ve benzeri ayni hak sağlayıcı hükümlere yönetim planında yer verilemeyeceğidir.
Ana gayrimenkulün yönetim tarzı, kullanma maksat ve şeklinin düzenlenmesi kapsamında olarak bazı ortak yerlerin, yönetim planı ile -ayni hak bahşetmeyecek biçimde- bir veya birkaç bağımsız bölümün kullanımına bırakılması mümkün olup, bu gibi hükümlerin yönetim planında yer alması yasaya aykırılık oluşturmayacak, ancak ortak yerlerde projeye aykırı inşaat ve değişiklik yapılmasına, kapıcı dairesi ve sığınak gibi mutlak ortak yerlerin kullanım hakkının bir veya birkaç bağımsız bölüme bırakılmasına, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. veya 44. maddelerindeki koşulların bertaraf edilmesine yönelik hükümlere yönetim planında yer verilemeyecektir.
Tüm bu hususlar gözetilerek müdahale edilen alanların mimari proje , yönetim planı ve tapu kayıtlarındaki niteliği hiçbir duraksamaya mahal bırakmaksızın net bir biçimde belirlenmeli ve ilgili yönetim planı hükmünün yoklukla yahut butlan ile malul olup olmadığı hususu değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma neticesinde yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabulü ile müdahale talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 14/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.