T.C. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi
Esas:
 2020/4762
Karar: 2020/7669
Tarih: 10.12.2020

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, avukat olduğunu, davalı ile imzalanan avukatlık ücret sözleşmesini feshettiği tarihe kadar davalının hukuk müşavirliğini yaptığını, sözleşmeden doğan alacaklarının ödenmemesi üzerine Antalya 11. Noterliğinin 09.12.2013 tarihli ihtarnamesi ile tüm alacaklarının ödenmesini, aksi halde süre sonunda vekaletten istifa ettiğini bildirdiğini, ihtarname tebliğ edilip süre dolmasına rağmen ödeme yapılmadığından vekalet ilişkisinin sona erdiğini, sözleşmeli avukatlık ücreti alacağı olarak 2003 yılından itibaren 2013 yılına kadar AAÜT uyarınca toplam 93.000,00 TL alacağı olduğunu, ayrıca sözleşme gereği takip ettiği işlerden dolayı tarifeye göre hesaplanacak vekalet ücretinin yıllık avukatlık ücretinin üzerinde olduğu takdirde aradaki miktar avukata ödeneceğinden bu miktarın da tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00 TL sözleşmeli avukatlık ücreti alacağının yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş; bilahare talebini 70.000,00 TL üzerinden ıslah etmiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile 70.000,00-TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir.

Bölge adliye mahkemesince, davalının istinaf talebinin kabulüne, Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/45 Esas, 2017/102 Karar sayılı ve 12/04/2017 tarihli kararının ve 09/06/2017 tarihli ek kararının kaldırılmasına; davacının davasının kabulüne, 70.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

Davacı, davalı adına takip ettiği icra ve dava dosyalarından kaynaklanan vekalet ücreti alacağının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, vekalet ücretinin davacıya ödendiğini

belirterek davanın reddini dilemiştir. İlk derece mahkemesince, yapılan sözleşmedeki vekalet ücretine ilişkin düzenlemenin AAÜT’nin altında kalması nedeni ile tarifeye göre hesaplama yapan bilirkişi raporları hükme esas alınarak davacının 132.168,54 TL alacağının bulunduğu açıklanarak taleple bağlı kalınarak 70.000 Tl. üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ve davalı tarafından istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince de, aynı şekilde sözleşmenin ücreti düzenleyen maddesinin AAÜT’nin altında kalması nedeni ile tarifeye göre hesaplama yapan bilirkişi raporları hükme esas alınarak, davalının istinaf talebinin kabulüne, Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/45 esas 2017/102 karar sayılı ve 12/04/2017 tarihli kararının ve 09/06/2017 tarihli faiz verilmesine ilişkin ek kararının kaldırılmasına, davacının 100.536,34 TL alacaklı olduğu kabul edilerek davacının davasının kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, taraflar arasında düzenlenen sözleşme hizmet hukuk müşavirliği niteliğinde bir sözleşme olup geçerlidir. Sözleşme ile belirlenen ücretin, Avukatlık Kanununa ya da AAÜT’ne aykırı olduğu kabul edilemez. O halde, dava konusu uyuşmazlığın tarafların serbest iradeleri ile yaptıkları ve geçerli olan sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Bozma nedenine göre davacının, vekalet ücretine ilişkin temyiz talebinin, bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenler ile davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte yazılı nedenler ile temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 3 nolu bentte yazılan nedenler ile davacının vekalet ücretine ilişkin temyiz talebinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin harcının temyiz edene istek halinde iadesine, dosyanın bölge adliye mahkemesine, kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesine, gönderilmesine, 10/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.