T.C. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas:2023/488
Karar:2025/279
K.T.:09.04.2025
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Defterdarlığı – …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Matbaa Promosyon Kutu Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Asıl borçlu şirket hakkında tapu, patent, motorlu taşıt, deniz taşıtı ve sivil havacılık sorgulamaları ile mal varlığı araştırmasının yapıldığı, bunun dışında şirket hakkında bankalar nezdinde mal varlığı araştırmasının yapıldığına dair herhangi bir bilgi veya belgenin dava dosyasına ibraz edilmediği görülmüştür.
Bunun üzerine 04/01/2019 tarihli ara kararı ile davalı idareden, davacının takibine başlanmadan önce asıl borçlu şirket hakkında ülke çapında bankalar nezdinde mal varlığı araştırmasının yapılıp yapılmadığı hususu sorulmuş ve buna ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenmiştir. Ancak davalı idarece asıl borçlu şirket hakkında bankalar nezdinde mal varlığı araştırmasının yapıldığına dair herhangi bir bilgi veya belge dava dosyasına ibraz edilmemiştir.
Bu itibarla, asıl borçlu şirket hakkında usulüne uygun bir mal varlığı araştırması yapıldığı hususunun davalı idarece ortaya konulamadığı anlaşıldığından, davacı adına amme alacağının şirketten tahsilinin mümkün olmadığı açıkça ortaya konulmadan düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle ödeme emrini iptal etmiştir.
Davalının istinaf istemini inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Asıl borçlu şirket hakkında bankalar nezdindeki mal varlığı araştırmasının, davacı adına ödeme emrinin düzenlendiği 16/10/2017 tarihinden sonra 13/04/2018 tarihinde yapıldığı görüldüğünden, hukuki bir sonuç doğurmadığı açıktır.
Vergi Dava Dairesi istinaf istemine konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf istemini reddetmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 12/09/2022 tarih ve E:2020/349, K:2022/4623 sayılı kararı:
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ödeme emri içeriği amme alacaklarının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasının yeterli olduğu ve amme alacaklarının şirketten tahsil edilemeyeceğinin ortaya konulduğu, söz konusu alacakların ait olduğu dönemlerde davacının kanuni temsilci sıfatını haiz olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, davacı tarafından amme alacaklarının asıl borçlu şirketten tahsil edilebileceğine, diğer bir ifadeyle şirketin vergi borçlarını karşılayacak yeterli mal varlığının bulunduğuna dair somut bir itirazın ileri sürülmediği görülmektedir.
Bu itibarla, asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği açık olan amme alacaklarının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığından, aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Vergi Dava Dairesi aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Hakkında usulüne uygun şekilde yürütülen takip işlemleri sonucunda amme alacaklarının asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığı, şirketin bankalar nezdinde amme alacaklarını karşılayacak değerde herhangi bir varlığının bulunmadığı, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların ödeme emrine itiraz nedenleri arasında yer almadığı, dolayısıyla dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek aksi yönde verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin REDDİNE,
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
09/04/2025 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
X – KARŞI OY :
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.