SES KAYDI DELİL OLUR MU? HUKUKA UYGUNLUK KRİTERLERİ NELERDİR?

Günümüzde teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte kişiler arası iletişim çoğunlukla telefonla ya da dijital platformlar üzerinden yürütülmektedir. Bu durum da ses kayıtlarının ve mesajlaşma içeriklerinin davalarda önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmasına neden olmaktadır. Peki, bir konuşmayı kayda almak ve bunu mahkemede delil olarak sunmak her zaman hukuka uygun mudur? Bu sorunun yanıtı, olayın koşullarına ve ses kaydının nasıl elde edildiğine göre değişmektedir.

SES KAYDI HER ZAMAN GEÇERLİ BİR DELİL MİDİR?

Hukuk sistemimizde temel kural, hukuka aykırı yollarla elde edilen delillerin yargılamada kullanılamayacağıdır. Bu kural, hem Anayasa’da hem de Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında açıkça düzenlenmiştir. Ancak bazı istisnai durumlarda, bir ses kaydı hukuka uygun kabul edilerek delil olarak kullanılabilir.

KİŞİNİN HABERİ OLMADAN SES KAYDI ALMAK SUÇ MU?

Türk Ceza Kanunu’nun 133. maddesi uyarınca, bir kimsenin rızası olmadan yapılan ses veya görüntü kaydı, kural olarak özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilir. Ancak bu kuralın istisnası, kişinin kendisinin taraf olduğu bir konuşmayı kaydetmesidir. Kişi, bizzat katıldığı ve hukuki anlamda kendisini ilgilendiren bir konuşmayı, haklarını koruma amacıyla kayda almışsa bu durum bazen hukuka uygun kabul edilebilir.

HANGİ ŞARTLARDA SES KAYDI HUKUKA UYGUN SAYILIR?

Yargıtay kararlarında yer alan kriterlere göre bir ses kaydının hukuka uygun delil sayılabilmesi için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir:

  1. Kişi, konuşmanın tarafı olmalıdır. (Yani başkaları arasında geçen bir konuşmayı gizlice kaydetmek her hâlükârda hukuka aykırıdır.)
  2. Başka bir şekilde delil elde etme imkânı bulunmamalıdır.
  3. Kayıt, bir suçun veya haksızlığın ispatı amacıyla yapılmalıdır.
  4. Zorunluluk ve orantılılık ilkelerine uygun olmalıdır. (Kişinin bu kaydı almakta haklı bir gerekçesi bulunmalı ve ölçülü hareket etmelidir.)

ÖRNEK UYGULAMALAR: YARGITAY NE DİYOR?

Yargıtay, özellikle iş ilişkilerinde, tehdit, şantaj veya hakaret gibi hallerde yapılan ses kayıtlarının bazı durumlarda hukuka uygun kabul edilebileceğine karar vermiştir. Örneğin, çalışanına sistematik olarak mobbing uygulayan bir işverenin, özel görüşme sırasında yaptığı tehdit içeren sözlerin çalışan tarafından kaydedilmesi, hak arama özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2010/5 MD-187 E., 2011/131 K. ve 21.06.2011 tarihli kararı:

“….Katılanın sanıklar ile aynı ortamda ve telefonda yaptığı görüşmeleri cep telefonuna kayıt etmek suretiyle elde ettiği kayıtların, 5271 sayılı CMK`nın 135. maddesi kapsamında değerlendirmesi, bu bağlamda hakim kararı olmadığından bahisle hukuka aykırı kabul edilmesi olanaklı olmayıp, rüşvet istenmek suretiyle sanıklar tarafından kendisine karşı işlendiğini iddia ettiği suçla ilgili olarak, bir daha elde edilme olanağı bulanmayan kanıtların yetkili makamlara sunulmak amacıyla toplandığının, dolayısıyla hukuka uygun olduğunun kabulü gerekmektedir …”

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2007/17220 E., 2008/13614 K. sayılı ve 20.10.2008 tarihli kararı:

“…Bu nedenle, eşinin sadakatinden kuşkulanan davacı-davalının, birlikte yaşadıkları her ikisinin de ortak mekânı olan konutta, eşinin bilgisi dışında ses kayıt cihazı yerleştirerek, eşinin aleni olmayan konuşmalarını kaydetmesinde bu suretle sadakat yükümlülüğü ile bağdaşmayan davranışlarını tespit etmesinde özel hayatın gizliliğinin ihlalinden söz edilemez ve hukuka aykırılık bulunduğu kabul olunamaz. Bu nedenle davanın kabulü gerekir…”

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2013/4-1183 E. 2014/960 K. sayılı ve 26.11.2014 tarihli kararı:

“…Davacının konuşmalarının kendisinden habersiz olarak davalı B…’nin yönlendirmesi ile diğer davalılarca kaydedildiği ve kayıt yapan davalıların davacıyı konuşmaya ve kendisini yönlendirmeye çalıştıkları bilirkişi tarafından dökümü yapılan ses kayıtlarından da anlaşılmaktadır. Bu nedenle, bu delilin hukuka aykırı olarak elde edildiği dosya kapsamı ile sabittir…” 

HUKUKA AYKIRI SES KAYDI SUNULURSA NE OLUR?

Hukuka aykırı biçimde elde edilen bir ses kaydı mahkemeye sunulsa dahi, mahkeme bu delili hiç dikkate almaz. Ayrıca kaydı alan kişi hakkında ceza soruşturması da gündeme gelebilir. Bu nedenle her durumda ses kaydının yasal olup olmadığının hukuki bir süzgeçten geçirilmesi gerekir.

SONUÇ OLARAK

Her ses kaydı delil değildir. Kaydın kim tarafından, ne amaçla ve hangi şartlar altında yapıldığı büyük önem taşır. Bir ses kaydının delil olarak kullanılabilmesi için hem Ceza hem Hukuk yargılamasında hukuka uygunluk ilkelerine uygun olması gerekir.

Eğer elinizde bir ses kaydı varsa ve bu kaydın mahkemede kullanılıp kullanılamayacağı konusunda tereddüt yaşıyorsanız, hak kaybı yaşamamak için bir avukata başvurmanız büyük önem taşır. Aksi halde kayıt hem delil sayılmayabilir hem de sizi zor durumda bırakabilir.

Aygüneş Hukuk Bürosu olarak Kuşadası ve çevresinde; ses kayıtlarının hukuka uygun şekilde elde edilmesi, bu kayıtların dava ve soruşturmalarda delil olarak kullanılabilirliği, delil yasakları ve hukuka uygunluk nedenleri konularında deneyimli ekibimizle müvekkillerimize profesyonel hukuki danışmanlık sunmaktayız.