T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
Esas:
 2019/1503
Karar: 2019/8395
Tarih: 09.09.2019

MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi

DAVACI-DAVALI :

DAVALI-DAVACI : …

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, maddi tazminatın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise tamamanı yönelik olarak temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 09.09.2019 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı … vekili Av. … geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı … Koç ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Mahkemece verilen 26.09.2016 tarihli hüküm Dairemizin 02.07.2018 tarihli bozma ilamıyla “Tarafların boşanma davaları ve boşanmanın fer’ileri konusunda ayrı ayrı olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi” gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, kadının boşanma davası kabul edilmiş ancak erkeğin karşı davadaki boşanma talebi hakkında ise hüküm kurulmamıştır. Erkeğin karşı dava dilekçesi boşanma talebini de içermektedir. Karşılıklı dava açılması durumunda mahkemece, davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gibi bozma ilamına uyan mahkemenin bozma doğrultusunda da karar vermesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası hakkında da olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu yönün gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Boşanma ve ayrılık davası açılınca alınabilecek tedbirler Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesinde gösterilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebilir (HMK m. 389/1). Boşanma davasındaki boşanmaya karar verilmesi halinde hükmedilmesi mümkün olan boşanmaya bağlı tazminat ve nafaka haklarının elde edilmesini temin etmek için de olsa dava konusu olmayan ve eş üzerine kayıtlı bulunan taşınmazlar üzerine tedbir konulamaz. Bu husus nazara alınmadan davalı-karşı davacı erkeğin malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (1.) ve (2.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı-karşı davalı kadının boşanma davası ve boşanmanın fer’ileri hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiğinden, davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin ise diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 2.037 TL vekalet ücretinin Nazife’den alınıp Orhan’a verilmesine,

temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.09.2019 (Pzt.)