
T.C. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi
Esas:2024/4023
Karar:2025/2702
K.T.:12.05.2025
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI: 2023/853 E., 2024/1048 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ: Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI: 2020/302 E., 2023/113 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ile müvekkili şirket arasında akdedilen 17.01.2020 tarihli tarımsal üretim sözleşmesi uyarınca davalının şahsına ait olduğunu beyan ettiği 550 dekar arazide tüm girdi temini müvekkili şirket tarafından yapılmak suretiyle cin mısır üretimi yapılacağının, davalının elde edeceği cin mısırı ürününün tamamını müvekkili şirkete teslim etmekle yükümlü olduğunun, müvekkilinden habersiz biçime başlayamayacağının, araziden çıkan ürünleri müvekkili dışında üçüncü kişilere satamayacağının kararlaştırıldığını, davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin nezaretinde hasadı yapacakken buna uygun davranmadığını, ürünlerin hasadını yaparak üçüncü kişilere sattığını, ürünlerin hasadının davalı tarafından yapıldığı hususunda Konya 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/47 D.İş sayılı dosyasından delil tespiti yaptırdıklarını ileri sürerek; sözleşmeye konu malların bedelinin müvekkilince Mahkemeye depo edilmesini ve ürünlerin müvekkiline teslim edilmesini, malın teslimi imkansız hale gelmişse mülkiyetinin tespiti ile müvekkilinin uğradığı zararının tazminini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkilinin çiftçilik yaptığını, ekim yapmak üzere davacı firmadan tohum satın aldığını, davacı firma ile ürünlerin satımı konusunda görüşmeler yapıldığını, ayrıntıları belli olmayan bir anlaşma yapıldığını, sözleşmenin sadece son sayfasında imza bulunduğunu, önceki sayfaların imzasız olduğunu, davacı tarafından boş kısımların sonradan doldurulduğunu, sözleşme maddelerinin genel işlem şartı şeklinde düzenlendiği için geçersiz olduğunu, sözleşmede davacının belirlediği satış fiyatı baz alınmak sureti ile ürün alımı yapılacağının belirtildiğini, davacı ile müvekkili arasında yasal mevzuaata uygun bir sözleşme bulunmadığından davacı tarafından belirlenen şartların yok hükmünde olduğunu, müvekkiline imzalatılmış olduğu ileri sürülen sözleşme üzerinde oynama yapıldığını, düzenlenen sözleşmenin bir nüshasının Bakanlık müdürlüklerinde kalacak şekilde 3 nüsha olarak düzenlenmesi bir zorunluluk iken davacı tarafından sözleşmenin müdürlüklere ibraz edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyaya sunulan 06.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlar üzerinde 550.000,00 m² alanda 2020 yılı üretim sezonunda ekilmiş olan cin mısırından elde edilebilecek ortalama ürün miktarının 458.782,50 kg, hasat tarihi olan 2020 yılı 10. ayı itibariyle Kahramanmaraş Ticaret Borsası verileri doğrultusunda 1 kg cin mısırının ortalama fiyatının 4,07 TL/Kg olduğu, dava konusu taşınmazlardan elde edilebilecek ürün gelirinin 1.867.244,78 TL olacağı, dosya kapsamında sunulan Tarımsal Üretim Sözleşmesinin (5.1) maddesinde yer alan cezai şart maddesinde “Şirketin bilgisi dışında ürünün hasadı veya dışarı satışı halinde mahsulün hasat zamanı bedelinin 2 katı kadar cezai şart ödenir.” hükmü gereği ödenecek ceza miktarının 3.734.489,56 TL olacağının bildirildiği, her ne kadar davacı vekilince sunulan ıslah dilekçesinde cezai şart yönünden dava ıslah edilmiş ise de davacının dava dilekçesinde cezai şarta ilişkin talebinin olmadığı, dava dilekçesinde talep edilmeyen cezai şartın ıslah ile talep edilemeyeceği, diğer yandan sözleşmenin davalı tarafından ifa edilmemesi nedeniyle zarar tazmini talebinde bulunulduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 179/1 maddesi gereğince hem sözleşmenin ifasının hem cezai şartın birlikte talep edilemeyeceği, davacı, davalı tarafından sözleşmede belirtildiği şekilde elde ettiği mahsulleri davacıya satmadığı gerekçesiyle zarara uğradığını, dışarıdan temin etmek zorunda kaldığı ürünü tarımsal üretim sözleşmesiyle 2.50,00 TL üzerinden elde edebilecekken 4.00,00 TL üzerinden satın aldığını ileri sürmüşse de zarara uğradığına ilişkin dosyaya delil sunmadığı, ayrıca sözleşmede cin mısırı ürününün davacı tarafından 2,50 TL/kg’den satın alınacağının belirtmesine karşın, ürünün yetiştirildiği Konya Ticaret Borsası 2020 bültenine göre cin mısırın ortalama satış fiyatının 1,86 TL/kg olduğu, dolayısıyla davacının zararının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davanın müvekkili şirketin dava konusu tarımsal ürünün akıbeti hakkında bilgi sahibi olmaması nedeniyle terditli olarak açıldığını, ıslah dilekçesiyle terditli taleplerine ilişkin beyanda bulunulduğunu, davalı vekilinin dava dosyasına sunduğu cevap ve beyanlarda da ileri sunduğu tek hususun sözleşmenin geçersizliği olduğunu, hükmün gerekçesindeki sair hususlarda davalı vekilinin dosya kapsamına sunduğu herhangi bir beyan ve itirazının olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede hem aynen ifa talebiyle hem de zararın tazmini talebiyle birlikte cezai şart istenebileceği düzenlendiğinden her iki durumda da cezai şart talebinde bulunulduğunu, ifadan kaçınan davalının sebep olduğu zarara ilişkin beyan ve belgelerin daha önce dosyaya sunulduğunu, sözleşme konusu ürünün nevi bakımından popcorn diye tabir edilen cin mısır türü olduğunu, Mahkemece alınan bilirkişi raporu dikkate alınmaksızın ürünün yetiştirildiği Konya Ticaret Borsası 2020 bültenine göre cin mısırın ortalama satış fiyatına göre müvekkilinin zararının oluşmadığı şeklinde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye uygun olarak Mahkemece araştırma ve bilirkişi incelemesi yapılmasına, dava dilekçesinde talep edilmeyen cezai şart bedelinin ıslah dilekçesiyle talep edilemeyecek olmasına, akdin ifasını gösteren davacının zarara ilişkin sunduğu faturaların hukuki ilişkiyi ve buna bağlı olarak zararı ispata yeterli olmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılan bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.