T.C.YARGITAY CEZA GENEL KURULU

Esas:  2017/510
Karar:2020/336
K.T.:02.07.2020

Kararı Veren

Yargıtay Dairesi : 9. Ceza Dairesi

Mahkemesi :Ağır Ceza

Sayısı : 368-368

Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık …’ün TCK’nın 188/3, 188/4-a, 43, 62, 52/2, 53, 54, 63. maddeleri uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 120 TL adli para cezası; sanık …’nın TCK’nın 188/3, 62, 52/2, 53, 54, 63. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, müsadereye ve mahsuba ilişkin Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 30.03.2016 tarihli ve 74-101 sayılı hükümlerin, sanıklar müdafileri ve sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 05.10.2016 tarih ve 1146-7729 sayı ile;

“1- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;

Dosya kapsamına göre, sanığın 08.04.2015 tarihli eylemi sabit ise de, 26.09.2015 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu maddeleri kullanma amacı dışında bulundurduğuna dair yeterli delil elde edilemediği, 16.01.2014 tarihinde… ……’ya, 03.03.2015 tarihinde ise …’e, 20.09.2015 tarihinde …’e uyuşturucu temin ettiğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil edilemediği anlaşılmakla, sanığın TCK’nın 188/3, 53, 63 ve 191. maddeleri gereğince uyuşturucu madde ticareti ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından ayrı ayrı cezalandırılması yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,

Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyize gelince;

Sanığın savunmasının aksine, 26.09.2015 tarihinde aracında ele geçirilen uyuşturucu maddeleri kullanma amacı dışında satma veya başkalarına verme gibi maksatlarla bulundurduğuna ilişkin, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, hakkında ‘kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma’ suçu yerine suç vasfında yanılgıya düşülerek ‘uyuşturucu madde ticareti yapma’ suçundan mahkumiyet hükmü kurulması” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme ise 30.11.2016 tarih ve 368-368 sayı ile; “…08.04.2015 tarihli Yargıtay tarafından sabit bulunan eylemde, …’nın sanık …’ın evinden çıkmasından sonra üzeri arandığında bu uyuşturucu maddeyi 3 ay önce…’dan aldığını ifade etmiştir. Bu eylemde …’in, …’dan uyuşturucu madde temin etme anına ilişkin doğrudan bilgi sahibi olan herhangi bir tanık veya güvenlik kamera kaydı gibi kanıt bulunmamaktadır. Ancak …’nın, …’a suç isnatında bulunması gerektirecek bir neden olmaması ve fiziki takip tutanakları birlikte değerlendirilerek…’ın, …’e uyuşturucu madde temin ettiği mahkememizce kabul edilmiştir.

03.2015 tarihli eylemde de …’in fiziki takip tutanaklarına göre… ile buluştukları, daha sonra …’ın, …’ın yanından ayrılmasından kısa bir süre sonra durdurulup üzeri arandığında üzerinde sentetik kannabinoid tarzı uyuşturucu madde tespit edilmiş ve … uyuşturucu maddeyi…’dan aldığını açıkca ifade etmiştir. Suçun subütu açısından 08.04.2015 tarihli eylem ile 03.03.2015 tarihli eylemler arasında elde edilen delillere göre herhangi bir fark bulunmamaktadır. Her iki eylemde de… fiziki takipte iken yanından ayrılan … ve …, …’ın yanlarından hemen sonra üzerleri arandığında her ikisinde de uyuşturucu madde bulunmuş ancak…’ın, …’e uyuşturucu madde temin etme eylemi Yargıtay tarafından subüt bulmasına karşın, …’a uyuşturucu madde temin etme eylemi Yargıtay tarafından subüt bulmamıştır. Mahkememizce sanığın …’a da uyuşturucu madde temin ettiği kanaatine mahkmememizce şüpheden uzak bir biçimde varılmıştır.

01.2014 tarihli eylemde de… …üzerinde yakalanan uyuşturucu maddeyi…’dan aldığını açıkca belirtmiş olup…’in, …’a iftira atmasını gerektirecek herhangi bir neden bulunmadığından ve fiziki takip tutunakları ile tüm dosya kapsamına göre…’ın uyuşturucu madde temin eden bir kişi olduğu anlaşıldığından…’ın 16.01.2014 tarihinde de… Yasef’e uyuşturucu madde temin ettiği mahkememizce kabul edilmiştir.

09.2015 tarihli eylemde de … ile… arasında telefon görüşmelerinin dinlenildiği, …’in, …’ın yanına giderek uyuşturucu madde satın alacağına ilişkin bilgiler elde edildiği, …’in, …’ın yanına gittiği, … ile…’ın buluştuğu, … ayrıldıktan kısa bir süre sonra üzeri arandığında …’in üzerinde uyuşturucu madde bulunduğu gözönüne alındığında gerek telefon görüşmeleri, gerek…’ın daha önceden başka kişiler ile uyuşturucu madde verdiğinin anlaşılması, fiziki takip tutanakları birlikte değerlendirildiğinde mahkememizin önceki gerekçeli kararında da belirtildiği üzere …’in uyuşturucu maddeleri…’dan aldığı mahkememizce kabul edilmiştir.

09.2015 tarihli eylemde araçta ele geçen uyuşturucu madde miktarı, tape kayıtları, … ile …’un birlikte İstanbul iline gidip gelmeleri birlikte değerlendirildiğinde sanıkların kullanmak amacıyla değil ticari amaçla uyuşturucu madde naklettikleri mahkememizce değerlendirilmiştir. Nitekim Yargıtay’ın bir çok kararlarında da 150 adet uyuşturucu hapın (kişi başına 75’er hapın) kişisel kullanım sınırlarının üzerinde olduğu belirlenmiştir” şeklindeki gerekçelerle direnerek, sanıkların önceki hükümlerdeki gibi cezalandırılmalarına karar vermiştir.

Direnme kararına konu bu hükümlerin de sanıklar müdafileri ve sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.02.2017 tarih ve 983 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Kanun’un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesince 29.03.2017 tarih ve 257-753 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;

Sanık …’e atılı 16.01.2014, 03.03.2015 ve 20.09.2015 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarının her bir olay yönünden sabit olup olmadıklarının,

Sanıklar … ve …’nın 26.09.2015 tarihli eylemlerinin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu mu yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu oluşturduğunun,

Belirlenmesine ilişkindir.

İncelenen dosya kapsamından;

01.2014 tarihli eylem ile ilgili olarak:

Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğünün 29.01.2014 tarihli ve suç no: 150 sayılı fezlekesine göre; 17.01.2014 tarihinde, uyuşturucu madde kullanmalarından dolayı fenalaşarak hastaneye kontrole giden ve tedavileri sonrasında uyuşturucu madde satın aldıkları şahıslardan şikâyetçi olmak istedikleri için Anafartalar Polis Merkez Amirliğine gelen … ve …’ın ifadelerinin alındığı,

Tanık …’ın idrar örneği verememesi nedeniyle uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığına ilişkin bir tespitin yapılamadığı, tanık …’nın ise idrar örneği verdiği,

Adli Tıp Kurumu 5. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 08.12.2014 tarihli raporunda; Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesinin 19.11.2014 tarihli raporunda …’dan 17.01.2014 tarihinde alınan idrar örneğinde Immunassay ve LC/MS/MS yöntemleri ile yapılan analiz sonucunda “Amfetamine” ve “Metamfetamine” bulunduğu bildirildiğine göre idrar alınmasından önceki bir zaman dilimi içerisinde şahsın “Amfetamine” ve “Metamfetamine” etkin maddeleri kullanmış olduğunun bildirildiği,

Tanık …’nın kollukta; beş gün kadar önce arkadaşı …’ın kendisini arayıp … ile görüştüğünü ve bu şahıstan hap almaya gideceğini söylemesi üzerine birlikte Başçeşme Mezarlığı arkasında giderek … ve …isimli şahıslarla buluştuklarını, … ile …’ın yanlarından uzakta konuştuklarını, kendisinin …isimli şahıstan 50 TL karşılığında (9) adet hap aldığını, …’ın ise kendisine …’dan (50) adet hap aldığını söylediğini, aldığı hapları içtiğini, kendisini kötü hissettiğini, …’ın da arayarak kendisini kötü hissettiğini söylemesi nedeniyle 17.01.2014 tarihinde hastaneye gittiklerini, tedavilerinin ardından karakola giderek ifade verdiklerini, … ve soyadını bimediği …isimli şahsı tanımadığını, mahkemede ise farklı olarak; … ve …’u tanımadığını, …’ı ise tanıdığını ve uyuşturucu madde kullandığını, bir defasında… ile …’ın Paşaalanı Mahallesine motosiklet ile geldiklerini, …’ın motorun üzerinde durduğunu, …’ın ise yanında bulunan … ile görüştüğünü, …’ın elinde bulunan kağıt parçasını …’a verdiğini ve…’ın motoruna binerek oradan ayrıldıklarını, kendisinin de…’ın motosikleti ile gelen …’dan para karşılığı uyuşturucu hap aldığını,

Tanık …’ın kollukta; beş gün kadar önce daha önceden tanıdığı … ile Facebook üzerinden görüştüklerini, şahsın kendisine Suriye’den gelme ekstacy haplar olduğunu söyleyerek isteyip istemediğini sorduğunu, istediğini söylediğini, 12.01.2014 tarihinde Başçeşme Mezarlığı arkasında buluştuklarını, kendisinin yanında … isimli arkadaşının, …’ın yanında ise soyadını bilmediği …isimli şahsın olduğunu, …’dan 110 TL karşılığında (50) adet hap aldığını, ayrılmalarının ardından…’in kendisine aynı haplardan …isimli şahıstan 50 TL’ye (9) adet aldığını söylediğini, … ile ayrıldıklarını, daha sonraki günlerde aldığı hapları içtiğini, 17.01.2014 tarihinde kendisini kötü hissetmesi üzerine…’i aradığını, birlikte hastaneye giderek tedavilerini yaptırdıklarını, … isimli şahsın Paşaalanı Mahallesinde, …’ın ise 1. Sakarya Mahallesinde ikamet ettiğini bildiğini, şahısların kendisinde telefon numaralarının olduğunu, 05…9 ve 0… numaralarını kullandıklarını ancak hangisinin kime ait olduğunu bilmediğini, mahkemede ise farklı olarak; uyuşturucu madde kullandığını, …’dan 2-3 sene önce captagon denilen uyuşturucu hap aldığını, kendisinin (12) adet hapı …’dan aldığını, sayısı yeterli gelmeyince imitasyon altın bileklik verip uyuşturucu hap almak istediğini, …’ın bunu kabul etmediğini, kendisini…’ın yanına götürdüğünü ve imitasyon altın bileklik karşılığında…’dan (50) adet uyuşturucu hap aldığını,

Şüpheli …’nın savcılıkta; …’ı, arkadaşı … vasıtasıyla tanıdığını, …’yı ise tanımadığını, hakkındaki suçlamaya ilişkin olayı hatırladığını, kendisinin kimseye uyuşturucu madde satmadığını, …’a para karşılığı verdiği hapların aspirin ve dil altı türünden haplar olduklarını, uyuşturucu haplar olsalardı 50 adedini 110 TL’ye vermeyeceğini, …’ın iddia ettiği gibi Facebook üzerinden görüştüklerini ancak Suriye’den gelme ekstacy haplar olduğunu ve isteyip istemediğini sormadığını, hapların … isimli şahıstan aldığı haplar olduğunu, …’ın yanına gelmeden önce ektacy hap aldığını kendisine söylediğini, tahlillerde çıkanın bu haplar olabileceğini, kendisinin verdiği hapların uyuşturucu olmadığı için tahlillerde amfetamine çıkmasının mümkün olmadığını, …’ün Balıkesir’de, Tınas Tarım Makinaları isimli iş yerinin karşısındaki çiftlikte oturduğunu söylediği,

Şüpheli …’in savcılıkta; …’yı tanıdığını, adı geçene aspirin ve dil altı türünden haplar veya uyuşturucu haplar vermediğini,

Beyan ettikleri,

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının 07.10.2015 tarihli ve 487 sayılı kararı ile; … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yürütülen soruşturmanın, … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma, … ve … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından yürütülen 2014/1495 sayılı soruşturmadan ayrılarak 2015/12859 soruşturma numarasına kaydedilmesine karar verilmesinin ardından, 08.10.2015 tarihli ve 409 sayılı karar ile 2015/11747 sayılı soruşturma dosyası ile birleştirildiği,

03.2015 tarihli eylem ile ilgili olarak:

03.2015 tarihli ve saat 15.35 itibarıyla düzenlenen olay, yakalama, muhafaza altına alma ve teslim tutanağına göre; uyuşturucu madde ticareti yapan ve kullanan şahıslar hakkında alınan istihbarat bilgileri doğrultusunda yapılan çalışmalarda; Karesi ilçesi, Karesi Mahallesi, Kız Pınarı Caddesi, Emin Ağa Cami civarında saat 15.15 sıralarında durumundan şüphelenilerek durdurulan …’e üzerinde suç unsuru bulunup bulunmadığının görevlilerce sorulduğu, adı geçenin siyah renkli yeleğinin sağ cebinden çıkardığı ilaç prospektüs kâğıdına sarılı sentetik kannabinoid (bonzai) olduğu değerlendirilen maddeyi görevlilere teslim ettiği,

03.2015 tarihli ve saat 17.50 itibarıyla düzenlenen tutanağına göre ise; uyuşturucu madde ticareti yapan ve kullanan şahıslar hakkında alınan istihbarat bilgileri doğrultusunda yapılan çalışmalarda; 03.03.2015 günü saat 15.00 sıralarında, 12.04.2014 tarihinde 2014/293 suç no ile hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan …’ün Çay Mahallesi, Dereboyu Caddesi ile Sakarya Caddesi kesişiminde … ile tokalaştıklarının ve şahısların bir süre konuştuklarının ardından …’ün Dereboyu Caddesi, Bağlar Sokağı istikametine doğru ayrıldığının, …’in ise köprü üzerinden Edremit Caddesi istikametine gittiğinin görevlilerce görüldüğü, …’in Karesi ilçesi, … civarında durdurulup üzerinde suç unsuru bulunup bulunmadığının sorulması üzerine adı geçenin yeleğinin cebinden çıkardığı sentetik uyuşturucu (bonzai) olduğu değerlendirilen maddeyi görevlilere teslim ettiği,

Bursa Kriminal Polis Laboratuvarının 13.03.2015 tarihli raporunda; net 0,05 gram gelen yeşil renkli bitki kırıntılarının sentetik kannabinoid gurubu uyuşturucu maddelerden ADB-FUBINACA içerdiğinin bildirildiği,

Tanık … kollukta; 01.03.2015 tarihi akşam saatlerinde Meyhane Boğazı civarında isminin… olduğunu bildiği, açık adresini ve soyadını, kullanmış olduğu telefon numarasını bilmediği, Paşalı lakaplı, 20 yaşlarında, uzun boylu, zayıf yapılı, daha önceden kendisi ile bir ortamda tanışmış olduğu şahıs ile karşılaştığını, sohbet ederken konunun uyuşturucu maddeden açılması üzerine şahsa uyuşturucu madde olup olmadığını sorduğunu, … isimli şahsın “bonzai var istersen satabilirim” dediğini, tamam demesi üzerine şahsın beyaz kâğıda sarılı yaklaşık dört içimlik bonzai olduğunu söylediği maddeyi vererek karşılığında kendisinden 50 TL para istediğini, … isimli şahsa 50 TL para verdikten sonra maddeyi aldığını, o tarihten bu tarihe kadar… isimli şahıstan almış olduğu bonzai maddesinden her gün bir sefer olmak üzere üç defa içtiğini, 03.03.2015 günü saat 15.00 sıralarında çarşıya giderken Karesi Mahallesi, Kızpınar Caddesi üzerinde polislerin kendisini durdurduğunu ve üzerinde suç unsuru olup olmadığını sormaları üzerine… isimli şahıstan 50 TL karşılığı satın aldığı ve bir miktarını içtiği bonzaiden geriye kalanı montunun cebinden çıkararak polislere teslim ettiğini, mahkemede ise farklı olarak; … ile bir iki kez uyuşturucu madde kullandıklarını, …’dan hiç uyuşturucu madde almadığını, yakalanmadan kısa bir süre önce… ile buluşup tokalaştığının doğru olduğunu fakat tokalaşma sırasında…’dan uyuşturucu madde almadığını, uyuşturucu madde aldığı şahsı görevlilere tarif ettiğini ancak bu şahsın duruşma salonunda bulunan sanık … olmadığını, kendisinin… değil açık kimliğini bilmediği … isimli şahıstan uyuşturucu madde aldığını, polislerin ısrarla…’dan bahsedip cep telefonundan fotoğrafını göstermeleri nedeniyle…’ın ismini verdiğini beyan ettiği,

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının 07.10.2015 tarihli ve 401 sayılı kararı ile; … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yürütülen soruşturmanın, 2015/11747 sayılı soruşturma dosyası ile birleştirildiği,

04.2015 tarihli eylem ile ilgili olarak:

04.2015 tarihli olay, muhafaza altına alma, yakalama ve inceleme tutanağına göre; uyuşturucu madde ticareti yapan ve kullanan şahıslar hakkında yapılan çalışmalarda; … sayılı yerde ikamet eden ve hakkında uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair bilgiler alınan …’ün ikameti çevresinde 08.04.2015 tarihinde yapılan araştırmalar sırasında, yaya olarak gelen üzerinde siyah mont ve mavi renkli kot pantolon bulunan erkek şahsın saat 17.50 sularında …’ün ikametine girip 10 dakika kadar sonra çıktığının görevlilerce görüldüğü, şüpheli tavırlar sergileyerek ve etrafı gözetleyerek cadde üzerinde yürüdüğü görülen ve …’den uyuşturucu madde almış olabileceğini değerlendiren şahsın görevlilerce Eski Kepsut Caddesi üzerinde durdurulduğu, yapılan kimlik tespitinde … olduğunun anlaşıldığı, üzerinde suç unsuru bulunup bulunmadığı sorulan adı geçenin montunun sol üst cebinden çıkardığı beyaz kâğıt parçasına sarılı (3) adet, mavi renkli, üstünde hayalet figürü bulunan tabletleri görevlilere teslim ettiği,

Bursa Kriminal Polis Laboratuvarının 17.04.2015 tarihli raporunda, toplam 3 adet, net 0,7 gram ağırlığında Hayalet Casper şekilli, mavi renkli tabletlerin, net 0,21 gram MDMA ihtiva ettiklerinin bildirildiği,

Tanık … kollukta; ara sıra ekstacy hap kullandığını, yaklaşık 5-6 aydır tanıştığı …’ün babasının isteği üzerine 07.04.2015 tarihi saat 15.00 sıralarında …’ün evine tadilat amacıyla gittiğini, evde yapılacak tadilatlar ile ilgili fiyat çıkardığını, …’ın babasının fiyatı uygun bulması üzerine işi yapma konusunda anlaştıklarını, ertesi gün saat 14.00 sıralarında ikamete boya ve yanında çalışan bir usta götürüp ikametten ayrıldığını, saat 17.30 sıralarında kontrol amacıyla eve geldiğini, yapılan işleri gördükten sonra evden ayrılırken hap kullandığını bilen …’ün kendisine “Abi bu hapları al, ihtiyacın olduğunda kullanırsın” diyerek verdiğini, herhangi bir ücret almadığını, evden çıkarak caddede yürüdüğü sırada polislerin kendisini durdurduğunu, suç unsuru bulunup bulunmadığını sorulması üzerine …’ün verdiği hapları görevlilere teslim ettiğini, …’ün 0539 … numaralı GSM hattını kullandığını, uyuşturucu alma konusunda… ile görüşmediğini, tadilat işleri nedeniyle görüşme yaptıklarını, mahkemede ise farklı olarak; inşaat malzemeleri sattığını ve boya işleri yaptığını, …’ın cezaevine girmeden önce gününün yarıdan fazla zamanını kendisinin yanında geçirirdiğini, zaman zaman da yanında çalıştığını, evinin oradan geçerken…’a uğrayıp nerden uyuşturucu madde bulabileceğini sorduğunu, …’ın bir bilgisinin olmadığını, kendisinde 2-3 tane hap olduğunu, bu hapları da kendisinin kullanacağını söyleyip hapları gösterdiğini, ona sormaksızın…’ın elinde bulunan hapları aldığını, …’ın “Bunları ben içeceğim, alma” dediğini, ancak kendisinin alıp gittiğini, bunun dışında…’dan uyuşturucu madde almadığını beyan ettiği,

09.2015 tarihli eylem ile ilgili olarak:

Yapılan istihbarat çalışmaları ve yakalamalar neticesinde uyuşturucu madde ticareti yaptığı değerlendirilen …’ün, kimlerle irtibat kurduğunun, uyuşturucu maddeleri nasıl ve kimlerden temin ettiğinin tespiti ile adı geçenin yakalanabilmesi amacıyla iletişimin tespiti çalışması yapılmasının uygun olacağının değerlendirilmesi üzerine, Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.09.2015 tarihli ve 2015/1062 değişik iş sayılı kararı ile adı geçenin kullandığı 0506 1…. numaralı GSM hattının takibe alındığı,

Sanık …’ün kullandığı, … adına kayıtlı bulunan 0506 …. numaralı GSM hattı ile … isimli şahsın kullandığı, Ahmet Bilgiç adına kayıtlı 0507 … numaralı GSM hattı üzerinden 20.09.2015 tarihi saat 14.58 itibarıyla;

… : Alo,

… : Nedesin oğlum sen ya pisikolojim bozuldu,

… : Sen arayıp sormuyon,

…İLGİSİZ KONUŞMALAR…

… : GO’ya gel GO’ya,

… : Hangi GO’ya,

… : Mezbahanenin ordayım ben,

… : Bende ordayım,

…İLGİSİZ KONUŞMALAR…

… : Behçet Büfeye gel,

… : Behçet kim,

… : Marangozların orda,

… : Ha ha tamam,

…İLGİSİZ KONUŞMALAR…

… : Nerdesin oğlum,

… : Ha gördüm seni,

… : Bende seni gördüm tamam,

Şeklinde görüşme gerçekleştiğinin tespit edildiği,

09.2015 tarihli tutanağa göre; saat 13.45 sırlarında haber merkezinin, … plaka sayılı aracın Sefaköy civarında hırsızlık olayına karışıp ayrıldığını anons etmesi üzerine bahse konu aracın aranması çalışmalarına başlanıldığı, söz konusu aracın Gümüşçeşme Mahallesi, Eski Kepsut Caddesi, İnşaat Emlak Komutanlığı önünde …plaka sayılı araç ile park hâlinde olduğunun görevlilerce görüldüğü, araçların yanına intikal eden görevlilerin araçta bulunan şahısların araçtan inmeleri söyledikleri, … plaka sayılı araç içerisinde … ve …’ün, …plaka sayılı araçta ise …’in olduğunu tespit eden görevlilerin yaptıkları kaba üst yoklamalarında …’in eşofmanının sol cebinde bir kabarıklık olduğu fark ettikleri, cebindekinin ne olduğu sorulduğunda adı geçenin uyuşturucu madde olduğunu söyleyerek sigara jelatini içerisinde, gazete kâğıdına sarılı, daralı ağırlığı 5 gram civarındaki maddeyi görevlilere teslim ettiği,

Bursa Kriminal Laboratuvarının 12.10.2015 tarihli raporunda; net 4 gram gelen nemli, bol tohumlu yeşil bitki parçalarının net 0,4 gram esrar içerdiğinin bildirildiği,

Tanık …’in aşamalarda; üzerinde bulunan esrarı, 18.09.2015 tarihi akşam saatlerinde …plaka sayılı aracı ile gittiği Edremit ilçesi, İbrahimce Mahallesinde açık kimlik, adres ve telefon numarasını bilmediği, 30-35 yaşlarında, esmer, bıyıklı, kısa saçlı, roman olduğunu düşündüğü erkek bir şahıstan 20 TL’ye satın aldığını, ardından aracıyla Balıkesir il merkezine geldiğini, nemli olan esrarı kuruması için cebinde bulundurduğunu, 20.09.2015 tarihinde Eski Kepsut Caddesi üzerinde bulunan Behçet Büfe önünde arkadaşı …’ü beklediğini, …’ın yanında tanımadığı 2-3 kişi ile birlikte geldiğini, sohbet ederken polislerin yanlarına geldiklerini, suç unsuru olup olmadığını sormaları üzerine kullanmak için satın aldığı esrarı çıkartarak teslim ettiğini, esrar ile … ve yanında bulunan arkadaşlarının bir alakası olmadığını beyan ettiği,

09.2015 tarihi eylem ile ilgili olarak:

Devam eden iletişimin tespiti çalışmaları sırasında sanık …’ün, 25.09.2015 tarihi saat 12.40 itibarıyla kendisini arayan diğer sanık … ile;

… : Efendim biladerim,

… : Bilader ben çıktım yola ben geliyom beş dakkaya ordayım tamam,

… : Şeye gel polis evinin oraya yayladayım ben de sende gelde yaylada da az bi işimiz var,

… : Ben beklerim seni,

… : Tamam madem orda bekle,

… : Tamam,

… : Tamam Sadıcım,

Sanık …’nın, diğer sanık …’e 25.09.2015 tarihi saat 12.56 itibarıyla gönderdiği mesajda;

“Geldim bekliyorum biladerim”,

Sanık …’ün, diğer sanık …’ya 25.09.2015 tarihi saat 13.33 itibarıyla gönderdiği mesajda;

“Cktm glym”,

Sanık …’nın, diğer sanık …’e 25.09.2015 tarihi saat 13.41 itibarıyla gönderdiği mesajda;

“Nerdesn”,

Sanık …’ün, 25.09.2015 tarihi saat 21.01 itibarıyla… ile;

… : Efendim,

… : Alo abi ne haber,

… : İyilik senden,

… : İyiyim abi bende şeydeyim gemide gemiye bincem şidi sıra bekliyom,

… : Anladım ulan ben … … senin telefonunu kaydettiydim lan niye numaran çıkmıyo,

… İLGİSİZ KONUŞMALAR…

… : Nerden bindin,

… : Topçulardayım abi şimdi deniz çok kalabalık aşırı bayram dönüşüya aşırı her yer yoğun,

… : Aynen yoğun nerde incen nere gelcen,

… : GOP a gelirim gene abi heralde tutturabilirsem bakam oralarda,

… : Hı tek misin,

… : Yo aracla geliyom bir tanede arkadaşım var,

… : Ha arabaylamı geliyonuz,

… : Arabayla çarşı arabaları,

… : Hı tamam o zaman ya ben taksime doğru geçcemde,

… : Tamam işte GOP’u tuttururum heralde oraya GOP’a gelirim,

… : Hee,

… : Sora sora bir şekilde bulcazya işte Alibeyköy’e mi gelem,

… : Oraları da uyar,

… : Tamam arayayım ben seni,

… : Ben ne yapcam tam biliyon mu o zaman şimdi siz iki saate kadar gelirsiniz heralde,

… : Aynen iki saate kadar Allah nasip ederse ordayız abi

… : O zaman bende Alibeyköy’e geçim taksime çıkmayacam,

… : Tamam tamam abi,

… : Alibeyköy’e geçim orda buluşuruz,

… : Tamam tamam abi.

Sanık …’ün, 25.09.2015 tarihi saat 23.36 itibarıyla… ile;

… : Efendim,

… : Alo köprüdeyim abi ben … Sultan Mehmette,

… : FSM de mi,

… : Ee ikinci köprüdeyim,

… : İyi tamam düm düz yapıştır o zaman,

… : Trafik çok yoğun bayram dönüşü ya her yer kalaba,

… : Eee köprüyü geçtikten sonra trafik yok,

… : Tamam işte köprüye varcam, şimdi az kaldı,

… : Tamam abi Alibeyköydeyim ben bekliyorum,

… : Tamam tamam abi,

… : Tamam kardeşim haydi görüşürüz.

Sanık …’ün, 26.09.2015 tarihi saat 00.16 itibarıyla… ile;

… : Efendim,

… : Geldim abi ben şeyin önündeyim neydi o otogarın önündeyim abi,

… : Hi tamam geliyorum,

… : Tamam abi.

Sanık …’ün, 26.09.2015 tarihi saat 00.25 itibarıyla… ile;

… : Yav oğlum hep telefonlamı konuşuyon sen,

… : Ben nabıyım kıza dert anlatıyoz bi saat tır ya dedim. Abi gelmiştir meşgul çalıyordur kapat diyom kapatmıyoda,

… : Valla geldim arıyım arıyım meşgul boyna,

… : Ee nerdesin abi sen tam,

… : Tam karşısındayım ben şeyin,

… : Giriş kapısındanmı,

… : Heee,

… : Dur abi geliyorum o tarafa yukarıdayım ben şuan bak … Koç arabası geliyor sana doğru,

… : … Koç arabası … Sen nerdesin,

… : Valla şimdi otobusu varan gelicek onun arkasına giricez giremedik,

… : Eee döncenmi sen dönme bende yolun karşısındayım,

… : Nerde abi,

… : Ben yolun karşısındayım,

… : Ben gidiş yönündeyim işte,

… : Hangi gidiş yönü oğlum burada iki tarafta gidiş,

… : Işıklarda bak seni gördüm arabayı,

… : Haa belli kornadan,

… : Öndeki benim bak.

Sanık …’ün, 26.09.2015 tarihi saat 01.43 itibarıyla… ile;

… : Efendim kardeş,

… : Geliyon mu abi,

… : Allahım bekle biraz sonra gelicem,

… : Tamam abi bekliyom,

… : Tamam kardeşim,

… : Hadi görüşürüz.

Sanık …’ün, 26.09.2015 tarihi saat 01.54 itibarıyla… ile;

“Fazla geç kalmadan gidem abi biz”,

Sanık …’ün, 26.09.2015 tarihi saat 01.57 itibarıyla… ile;

… : Alo,

… : Efendim,

… : Fazla geçe kalmıyalım abi biz,

… : Tamam,

… : Daha İzmire gidicez ondan diyorum,

… : Tamam kardeşim,

… : Kaç dakkaya gelirsin,

… : On beş,

… : Tamam abi bekliyom.

Şeklinde, görüşme ve mesajlaşmalarının tespit edildiği,

09.2015 ve 26.09.2015 tarihlerinde gerçekleşen ve tespit edilen telefon görüşmelerinden, …’ün, … ile birlikte… isimli şahıs aracılığıyla uyuşturucu madde temin etmek amacıyla İstanbul’a gideceğinin değerlendirildiği,

09.2015 tarihli olay, arama, yakalama, muhafaza altına alma ve teslim tutanağına göre; Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca 2015/11757 numaralı soruşturma dosyasına istinaden 15.09.2015 tarihinde başlatılan 15-09-10-N-26 (K) kod nolu planlı çalışma kapsamında;

09.2015 tarihinde hakkında teknik takip çalışması yapılan hedef şüpheli …’ün, İstanbul’a giderek yüklü miktarda uyuşturucu madde alıp tekrar Balıkesir’e döneceğine dair istihbarat bilgisi üzerine, dönüş güzergâhı olan Bursa yolu Maliye Nokta karşısında gerekli tertibat alarak beklenmeye başlayan görevlilerin, 26.09.2015 tarihi saat 07.00 sıralarında durumundan şüphelendikleri … plaka sayılı aracı durdurdukları, aracı kullanan … ve sağ ön yolcu koltuğunda oturan …’ün araçtan indirildikleri, şahısların terlediklerini, sürekli birbirlerine baktıklarını ve görevlilerle göz göze gelmemeye çalıştıkları gözlenen adı geçenlerin üzerlerinde veya araçlarında suç unsuru olabileceğini değerlendiren görevlilerin alınacak olan izne istinaden arama yapmak üzere aracı ve şahısları KOM Şube Müdürlüğü önüne götürdükleri, Cumhuriyet savcısından alınan yazılı arama emriyle saat 08.00 sıralarında yapılan aramada şahısların üzerinde suç unsuruna rastlanmadığı, ruhsat sahibi … olan araçta yapılan aramada ise arka sağ yolcu koltuğu önündeki paspas üzerinde, turuncu renkli poşette, açık kahve renkli, hayalet figürü bulunan toplam (150) adet uyarıcı nitelikte oldukları değerlendirilen tabletlerin ele geçirildiği,

Bursa Kriminal Polis Laboratuvarının 15.10.2015 tarihli raporunda; toplam 150 adet, net 46,6 gram ağırlığında tabletlerin, net 3,728 gram Amphetamine ve net 2,33 gram MDMA ihtiva ettiklerinin bildirildiği,

Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığı Kimya İhtisas Dairesinin 02.11.2015 tarihli raporuna göre: …’nın kan ve idrar örneklerinde uyuşturucu-uyarıcı-uyutucu madde bulunmadığı,

…’ün kullandığı 0506 … numaralı GSM hattına ilişkin Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.09.2015 tarihli ve 1062 değişik iş sayılı kararı ile … ve …’nın üzerinde, … plaka sayılı araçta ve …’ün … Altıeylül/Balıkesir adresinde bulunan ikametinde arama yapılmasına dair Cumhuriyet savcısının yazılı emrinin dosyada mevcut olduğu,

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/11250 soruşturma sayılı dosyasında, şüpheli …’ün suç tarihi 11.09.2014 olan eylemi nedeniyle 06.01.2015 tarihinde 2015/4 sayılı karar ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği,

… plaka sayılı, 1999 model, VW marka, golf tipi otomobilin … adına kayıtlı olduğu,

Şüpheli… hakkında, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca 17.02.2016 tarih ve 108 no ile tefrik kararı verilerek soruşturma dosyasının 2016/2306 sırasına kaydedildiği,

Anlaşılmıştır.

Sanık …; 25.09.2015 tarihinde …’ya ait … plaka sayılı otomobil ile İstanbul’da Bayrampaşa Karakolu yakınlarında oturan … isimli akrabasına bayramlaşmak için gittiğini, diğer sanık …’nın gezmek amacıyla kendisiyle geldiğini, akrabasını evinde bulamayınca… isimli tanıdığını ziyaret etmek istediğini ve Alibeyköy’de buluşmak üzere telefonlaştıklarını, ardından buluştuklarını, … … ve … ile birlikte bir süre dolaştıklarını, bu sırada…’ın kendilerine ucuz fiyata uyuşturucu madde verebileceğini söylediğini, yarısını … yarısını da kendisinin vermek suretiyle 1315 TL’ye bir miktar uyuşturucu hap aldıklarını, daha sonra … ile birlikte Balıkesir üzerinden İzmir’e gitmek üzere yola çıktıklarını, İzmir’de kız arkadaşı ile buluşacağını, Balıkesir’e giriş yaptıklarında polisin kendilerine durdurduğunu, aracın arka koltuk önündeki paspas üzerine koydukları hapların bulunduğunu, bu hapları kullanmak için diğer sanık … ile birlikte satın aldıklarını, …, … ve …’i tanıdığını, … … isimli şahsı ise tanımadığını, bu şahıslara herhangi bir şekilde uyuşturucu madde temin etmediğini, kendisinin bonzai kullanmadığını ve bu maddeyi görmediğini, adı geçen şahısların kendisinin denetimli serbestliği olduğunu bilmeleri nedeniyle kendilerini kurtarmak için ismini verdiklerini düşündüğünü, uyuşturucu madde ticareti yapma suçlamasını kabul etmediğini,

Sanık …; diğer sanık …’ü bir hafta kadar önce yakın arkadaşı olan … vesilesiyle, arkadaşı …’in babası …’in cep telefonunun şarjının bittiğini belirtip kendisine ait cep telefonundan sanık …’ı araması üzerine tanıdığını, sanık …’ın dört gün sonra kendisini arayıp bayramda ne yapacağımı sorması sonrasında 25.09.2015 tarihinde yanına gelip İstanbul’da işi olduğunu, bir tanıdığını göreceğini ve yakıt giderlerini kendisinin karşılayacağını söyleyerek kendisine ait … plaka sayılı araçla İstanbul’a gidip gidemeyeceklerini sorduğunu, bayramlaşmaya gittiğini düşündüğünü, hem gezmek hem de İstanbul’da bayan arkadaşlarıyla buluşmak amacıyla teklif kabul ettiğini, 25.09.2015 saat 17.30-18.00 sıralarında İstanbul’a gitmek üzere Balıkesir’den yola çıktıklarını, sanık …’ın yola çıkmalarından iki saat sonra … isimli bir şahsı telefonla aradığını ve şahsa Topçular İskelesine nasıl ulaşacaklarını sorduğunu, saat 23.30 sıralarında oraya varacaklarını söylediğini, bu sırada cebinden bir miktar para çıkartarak saydığını, telefonla konuştuktan sonra para saydığı için yaptığı görüşme ile ilgili olduğunu düşündüğünü, 1600 TL kadar bir parayı sayıp 300 TL’sini ayırdığını, …’ın “100 TL’sini İzmir’de yeriz, 100 TL’de benzin parası olur, benim İzmir’de bir kız arkadaşım var, sana da bir kız arkadaş buluruz” dediğini, Alibeyköy’de bulunan Gaziosmanpaşa Hastanesinin bulunduğu yere saat 23.30 sıralarında geldiklerini, sanık …’ın … isimli şahısla telefonla görüşmesinin ardından, kendisine 15 dakika kadar beklemesini, geri geleceğini söyleyerek araçtan indiğini, araçta müzik çaldığı için… ve …’ın konuşmaları duymadığını yaklaşık 20 dakika sonra sanık …’ın geri geldiğini, araca bindikten sonra herhangi bir açıklama yapmadan “Dönüyoruz” dediğini, İstanbul’da hiç kalmadan geldikleri güzergâhtan Balıkesir’e döndükleri sırada sanık …’ın “İzmir’e geçelim, kız arkadaşıma uğrayalım” dediğini ancak kendisine “Balıkesir’de dinlenmek istiyorum” şeklinde cevap verdiğini, İstanbul’da neden kalmadıklarını ise bilmediğini, Balıkesir’e girdikleri esnada polisin kendilerini durdurduğunu, polisin kendilerini durdurduğu sırada sanık …’ın kendisinin bulunduğu şoför kapısına yönelip kapı cebine hamle yaparak burada bulunan ve ne olduğunu göremediği bir poşeti aldığını, polisin de bu durumu fark ettiğini, aracın içinde uyuşturucu hap bulunduğunu bilmediğini, uyuşturucu madde ticareti yapma suçlamasını kabul etmediğini, sanık …’ın geçmişte muhtelif suçlardan dolayı adli işlemlere maruz kaldığını da ilk kez emniyette duyduğunu,

Savunmuşlardır.

5237 sayılı TCK’nın “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin 3. fıkrası;

“Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklindeyken 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 66. maddesiyle “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde değiştirilmiş, fıkranın sonuna “Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.” cümlesi eklenmiştir.

TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrası ise;

“(4) Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklindeyken, 04.04.2015 tarihli ve 29316 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun’un 11. maddesiyle “(4) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması, b)… hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklinde değiştirilmiştir.

Üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, sevki, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. Fıkradaki suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması gerekir.

Dördüncü fıkraya göre, uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması üçüncü fıkrada tanımlanan suçun konu bakımından nitelikli unsurunu oluşturmakta ve bu fıkraya göre verilecek cezanın artırılmasını gerektirmektedir.

Aynı Kanun’un “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak” başlıklı 191. maddesinin 1. fıkrası ise; “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmişken, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesiyle “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde değiştirilmiş olup kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da kullanmak fiilleri suç olarak tanımlanmıştır.

Uyuşturucu madde bulundurma eyleminin, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu mu, yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturduğunun tespitinde belirgin rol oynayan husus, bulundurmanın amacıdır. Ceza Genel Kurulunun 15.06.2004 tarihli ve 107-136 ile 06.03.2012 tarihli ve 387-75 sayılı kararları başta olmak üzere bir çok kararında da belirtildiği üzere, uyuşturucu madde bulundurmanın, kullanma maksadına matuf olduğunun belirlenmesinde dikkate alınması gereken ve öğreti ile uygulamada da kabul görmüş olan bazı kriterler bulunmaktadır.

Bunlardan ilki; failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devir veya tedarik etmek hususunda herhangi bir davranış içine girip girmediğidir.

İkinci kriter, uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir. Kişisel kullanım için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin genellikle evinde veya iş yerinde bulundurmaktadır. Buna karşın uyuşturucunun ev veya iş yerine uzakta, çıkarılıp alınması güç ve zaman gerektiren depo, mağara, samanlık gibi bir yere gizlemesi kullanma dışında bir amaçla bulundurulduğunu gösterebilir. Yine, uyuşturucunun çok sayıda özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler halinde olması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartım sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yerde veya yakınında, hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirtidir.

Üçüncü kriter de bulundurulan uyuşturucu maddenin çeşit ve miktardır. Uyuşturucu madde kullanan kimse genelde bir ya da benzer etki gösteren iki değişik uyuşturucu maddeyi bulundurur. Bu nedenle değişik nitelikte ve farklı etkileri olan eroin, kokain, esrar ve amfetamin içeren tabletleri birlikte bulunduran sanığın bunları satmak amacıyla bulundurduğu kabul edilebilir. Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermekle birlikte, Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Esrar kullanma alışkanlığı olanların bunları göz önüne alarak, birkaç aylık ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda esrar maddesini ihtiyaten yanlarında veya ulaşabilecekleri bir yerde bulundurabildikleri de adli dosyalara yansıyan ve bilinen bir husustur. Buna göre, esrar kullanan faillerin olağan sayılan bu süre içinde kişisel olarak kullanıp tüketebilecekleri miktarın üzerinde esrar maddesi bulundurmaları halinde, bulundurmanın kişisel kullanım amacına yönelik olmadığı kabul edilmelidir.

Öte yandan, Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” yani “kuşkudan sanık yararlanır” ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, bir suçun gerçekten işlenip işlenmediği veya işlenmiş ise gerçekleştirme biçimi konusunda kuşku belirmesi halinde uygulanabileceği gibi, suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Ceza mahkûmiyeti, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilebilmesinin başka bir yolu da bulunmamaktadır.

Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konuları ayrı ayrı değerlendirildiğinde;

Sanıklardan …’ün, 16.01.2014 tarihinde; hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanık …’ya amfetamine ve metamfetamine içeren tablet sattığı, 03.03.2015 tarihinde; hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanık …’e ADB-FUBINACA içeren uyuşturucu madde sattığı, 08.04.2015 tarihinde; hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanık …’ya MDMA içeren tablet sattığı, 20.09.2015 tarihinde; hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanık …’e esrar sattığı, 26.09.2015 tarihinde ise; sanık … ve sanık …’nın, Amfetamine ve MDMA içeren tabletleri ticaret amacıyla naklettikleri iddiasıyla açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, sanık …’ün 16.01.2014, 03.03.2015, 08.04.2015, 20.09.2015 ve 26.09.2015 tarihli sanık …’nın ise 26.09.2015 tarihli eylemlerinin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğu sabit görülerek mahkûmiyetlerine karar verildiği, Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasında sanık …’ün 08.04.2015 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sübutu bakımından bir uyuşmazlık ve 08.04.2015 tarihli olaya ilişkin kabulde dosya içeriği itibariyle herhangi bir isabetsizlik bulunmayan olayda;

Sanıkların eylemlerinin her bir olay yönünden ayrı ayrı yapılan değerlendirmesinde;

01.2014 tarihinde, uyuşturucu madde kullanmalarından dolayı fenalaşarak hastaneye kontrole giden ve tedavileri sonrasında uyuşturucu madde satın aldıkları şahıslardan şikâyetçi olduklarını beyan eden tanıklardan …’nın idrar örneğinde uyuşturucu maddelerden “Amfetamine” ve “Metamfetamine” bulunduğunun tespit edilmesi, gerek tanık …’nın gerekse idrar örneği vermemesi nedeniyle uyuşturucu madde kullandığına dair herhangi bir tespit yapılamayan tanık …’ın aşamalardaki beyanlarında olay yerine birlikte gelen … ve… isimli şahıslarla buluştuklarını, tanık…’in ilk ifadesinde kendisinin sanık …’dan, tanık …’ın ise …’dan, sonraki ifadesinde kendisinin sanık … ile beraber gelen …’dan; tanık …’ın ilk ifadesinde kendisinin …’dan, tanık… …’in ise sanık …’dan, sonraki ifadesinde hem …’dan hem de sanık …’dan uyuşturucu hap aldıklarını söylemeleri, …’ın olay öncesi tanık … ile görüştüğünü ve bu şahsa hap verdiğini ancak bu hapların uyuşturucu nitelikte haplar olmadığını ifade etmesi, sanık …’ın da savunmalarında … ile birlikte … ile buluştuklarını ve hapları verenin kendisi değil … olduğunu beyan etmesi ile tanıklar… … ve …’ın, … ve …’dan ayrı ayrı alıp kullandıklarını söyledikleri uyuşturucu haplar nedeniyle rahatsızlanarak hastahaneye müracaat etmelerinin sanık … ve …’ın aynı içeriğe sahip uyuşturucu maddeyi sattıklarını göstermesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanık …’ün, … isimli şahıs ile birlikte hareket etmek suretiyle uyuşturucu madde ticareti yaptığı, tanık… …’in satın aldığını ve kullandığını söylediği, idrar örneğinde uyuşturucu madde olduğu tespit edilen suça konu maddenin de sanık … tarafından temin edildiği, bu hâliyle sanık …’ın 16.01.2014 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma eyleminin sabit olduğu,

Sanık …’ün, 03.03.2015 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanık …’e ADB-FUBINACA etken maddesi içeren uyuşturucu madde sattığı iddia ve kabul edilmiş ise de; 03.03.2015 tarihli olay tutanakları içeriklerinden, olay günü sanık …’ün tanık … ile tokalaştıklarının ve bir süre konuşmalarının ardından şahısların ayrıldıklarının, takibe alınan tanık …’ın görevlilerce bir süre sonra durdurulduğunda yeleğinin cebinden çıkardığı suça konu uyuşturucu maddeyi görevlilere teslim ettiğinin anlaşıldığı, tutanaklarda sanık …’ın tanık …’a uyuşturucu madde veya benzer bir cisim verdiğinin görüldüğüne dair herhangi bir tespitin bulunmadığı, tanık …’ın kollukta verdiği uyuşturucu maddeyi sanık …’dan aldığına dair beyanından mahkeme aşamasında döndüğü, sanık …’ın da savunmalarında atılı suçlamayı kabul etmediği birlikte değerlendirildiğinde; tanık …’ın suç atma niteliğinde kalan ve sonradan döndüğü kolluktaki beyanı dışında, sanık …’ın savunmalarının aksine, mahkûmiyetine yeter, şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı nitelikte delil bulunmadığı, bu hâli ile sanık …’ün 03.03.2015 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sübut bulmadığı,

Sanık …’ün, 20.09.2015 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanık …’e Amfetamine ve MDMA etken maddesi içeren uyuşturucu madde sattığı iddia ve kabul edilmiş ise de; 20.09.2015 tarihli olay tutanağı içeriğinden, olay günü sanık … ile tanık …’in, park hâlinde görülen ayrı araçlar içerisinde bulunduklarının, araçlarından indirilen şahıslardan tanık …’in eşofmanının cebinde gazete kâğıdına sarılı şekilde esrar ele geçirildiğinin anlaşıldığı, sanık …’ın tanık …’e uyuşturucu madde veya benzer bir cisim verdiğinin görüldüğüne dair herhangi bir tespitin bulunmadığı, tanık …’in aşamalarda alınan ifadelerinde uyuşturucu maddeyi sanık …’dan almadığını söylediği, iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbiri kapsamında tespit edilen sanık …’e ait ve tanık … ile aralarında geçen 20.09.2015 tarihli görüşme içeriğinin, adı geçen şahısların buluşmalarına ilişkin olup suça konu uyuşturucu maddenin sanık … tarafından temin edileceği veya edildiğine dair herhangi bir yargıya varılmasına yeterli nitelikte olmadığı, sanık …’ın savunmalarında atılı suçlamayı kabul etmediği birlikte değerlendirildiğinde; sanık …’ın savunmalarının aksine, mahkûmiyetine yeter, şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı nitelikte delil bulunmadığı, bu hâli ile sanık …’ün 20.09.2015 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sübut bulmadığı,

İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbiri kapsamında takibi yapılmakta olan sanık …’ün, 25.09.2015 ve 26.09.2015 tarihlerinde gerçekleştirdiği telefon görüşmelerinden, diğer sanık … ile birlikte İstanbul’a gideceğinin ve… isimli şahıs aracılığıyla uyuşturucu madde temin edeceklerinin değerlendirilmesi üzerine, şahısların dönüş güzergâhında tertibat alarak beklenmeye başlayan görevlilerin, 26.09.2015 tarihi saat 07.00 sıralarında durumundan şüphelenerek durdurulmaları sonrasında sanık …’nın adına kayıtlı ve kullandığı, diğer sanık …’ün sağ ön yolcu koltuğunda oturduğu belirlenen araçta yapılan aramada, arka sağ yolcu koltuğu önündeki paspas üzerindeki poşette toplam (150) adet uyarıcı nitelikte oldukları tespit edilen tabletlerin ele geçirilmesi, iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbiri kapsamında tespit edilen sanık …’e ait ve… isimli şahıs arasında geçen 25.09.2015 ve 26.09.2015 tarihli görüşme içeriklerinin diğer sanık …’nın yanında gerçekleşmiş olması, sanıkların savunmalarında beyan ettikleri gibi bayramlaşmak ve gezmek amacıyla İstanbul’a gittiklerine dair herhangi bir telefon görüşmesine rastlanılmaması, sanıklar… ve …’un Balıkesir’den yola çıktıkları ve İstanbul’a ulaştıkları saatler ile burada kaldıkları sürenin kısalığı ile sanık …’ın sabit kabul edilen 16.01.2014 ve 08.04.2015 eylemlerinde de “Amfetamine ve MDMA” maddesi içeren uyarıcı nitelikte haplar sattığının anlaşılması hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanık …’ün 29.06.2015 tarihinde ele geçirilen 150 adet uyarıcı nitelikteki tabletleri satmak amacıyla temin ettiği, sanık …’ın… ile gerçekleştirdiği telefon görüşmelerine tanık olan diğer sanık …’nın ise kendisine ait araç ile sanık …’ı İstabul’a kadar götürüp geri getirmek suretiyle diğer sanık …’ın uyuşturucu madde nakletme eylemine iştirak ettiği, bu hâli ile sanıklar … ve …’nın 26.09.2015 tarihli eylemlerinin “ticaret amacıyla uyuşturucu madde nakletme” suçunu oluşturacağı,

Sanıkların ayrı ayrı değerlendirilen eylemleri bakımından ulaşılan sonuçlar karşısında; Yerel Mahkeme’nin direnme kararına konu hükmünün gerekçelerinin, sanık …’ün 03.03.2015 ve 20.09.2015 tarihli eylemlerinin sübutu bakımından isabetli olmadığı, sanık …’ün 16.01.2014 tarihli eyleminin sübutu bakımından ve sanıklar … ve …’nın 26.09.2015 tarihli eylemlerinin nitelendirilmesi yönünden isabetli olduğu,

Kabul edilmelidir.

Öte yandan, sanık … hakkında 03.03.2015 tarihli eylem sabit olmadığı sonucuna ulaşılmasının yanı sıra sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hükmolunan cezadan, ele geçirilen maddenin “sentetik kannabinoid ve türevlerinden” olması nedeniyle TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi gereğince artırım yapılmayacağı, zira bahsi geçen fıkranın (a) bendinde yapılan düzenlemenin yürürlük tarihinin 04.04.2015 olduğu ve suç tarihinden sonra getirilen bu hükmün sanık hakkında uygulanmasının mümkün olmadığı da dikkate alınmalıdır.

Çoğunluk görüşüne katılmayan üç Ceza Genel Kurulu Üyesi; “Sanık …’ün 16.01.2014 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olmadığı”,

Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Ceza Genel Kurulu Üyesi ise; “Sanıklar … ve …’nın 26.09.2015 tarihli eylemlerinin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu değil kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu” ,

Düşünceleriyle karşı oy kullanmışlardır.

Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükümlerinin gerekçelerinin; sanık …’nın 26.09.2015 tarihli eyleminin nitelendirmesi, sanık …’ün 16.01.2014 tarihli eyleminin sübutu ve 26.09.2015 tarihli eyleminin nitelendirmesi bakımından isabetli, sanık …’ün 03.03.2015 ve 20.09.2015 tarihli eylemlerinin sübutu bakımından ise isabetli olmadığına, dosyanın sanık … yönünden uygulamanın denetlenmesi amacıyla Özel Daireye gönderilmesine, sanık … yönünden ise sabit görülen eylemleri bakımından TCK’nın 43. maddesinin yeniden değerlendirilmesinin gerekmesi ile TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinin uygulama koşullarının bulunmadığının gözetilmemesi isabetsizliklerinden bozulmasına, karar verilmelidir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.11.2016 tarihli ve 368-368 sayılı direnme kararına konu hükümlerinin gerekçelerinin;

A) Sanık …’nın 26.09.2015 tarihli eyleminin nitelendirmesi bakımından İSABETLİ OLDUĞUNA, oy çokluğuyla,

B) 1- Sanık …’ün 16.01.2014 tarihli eyleminin sübutu ve 26.09.2015 tarihli eyleminin nitelendirmesi bakımından İSABETLİ OLDUĞUNA, oy çokluğuyla,

Sanık …’ün 03.03.2015 ve 20.09.2015 tarihli eylemlerinin sübutu bakımından ise İSABETLİ OLMADIĞINA, oy birliğiyle,

Ortaya çıkan bu sonuca göre sanık … hakkındaki hükmün; sabit olan 08.04.2015 ve sabit görülen 16.01.2014 ve 26.09.2015 tarihli eylemler itibarıyla, sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması ve sanık hakkında TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinin uygulama koşullarının bulunmadığının gözetilmemesi isabetsizliklerinden BOZULMASINA,

Dosyanın, öncelikle sanık … hakkındaki mahkûmiyet hükmünün denetlenmesi amacıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesine, sonrasında mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 02.07.2020 tarihinde yapılan müzakerede karar verildi.