T.C.YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

Esas:2024/40
Karar:2024/8860
K.T.:10.12.2024

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/687 Esas, 2023/1896 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ereğli (Konya) 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/510 E., 2021/309 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde: müvekkilleri aleyhine … mirasçıları sıfatıyla Ereğli İcra Müdürlüğünün 2020/1465, 2020/1466, 2020/1468, 2020/1470, 2020/1467, 2020/1471, 202081473, 2020/1474 sayılı dosyalarıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinden …’in Ereğli Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/540 E. sayılı dosyası ile reddi miras kararı aldığını, diğer müvekkili …’in ise Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/2045 E. sayılı dosyası ile mirası reddettiğini, 2020/1467, 2020/1471, 2020/1473, 2020/1474 E. sayılı dosyaların haricen diğer borçlular tarafından ödenmek suretiyle kapatıldığını, ancak müvekkili …’in maaşından 2020/1473 E. sayılı dosyasından ve 2020/1468 E. sayılı dosyasından kesintiler yapıldığını, dosyaya borca itiraz davası açılmaksızın ibraz edilen reddi miras kararı üzerine mirası reddeden takip borçlusu hakkında işlemlerin durdurulması gerektiğini, Ancak Yargıtay kararlarının reddi miras nedeniyle borçlu olunmadığının ancak borca itiraz davası ile ileri sürülebileceği yönünde olduğunu, bu nedenle dava açmak zorunda kaldıklarını, mirası red kararı ile müvekkillerinin terekeden herhangi bir hak elde edemeyecekleri gibi terekenin borçlarından da sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını ileri sürerek Ereğli İcra Müdürlüğü’nün 2020/1465, 2020/1466, 2020/1468, 2020/1470 Esas sayılı dosyalarına konu edilen borçtan ve ferilerinden sorumlu olmadıklarının ve borçlu olmadıklarının tespitine, davalı aleyhine takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, müvekkillerinden …’in maaşından dava tarihine kadar kesilmiş olan 3.449,14 TL’nin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; … mirasçılarından olan davacılara Ereğli İcra Müdürlüğünde 2020/1465, 2020/1466, 2020/1467, 2020/1468, 2020/1470, 2020/1471, 2020/1473 ve 2020/1474 Esas sayılı dosyalar ile icra takibi başlatıldığını ve takip dosyalarının hepsi borçlulara karşı kesinleştiğini, …’e ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak 09/07/2020 tebliğ edildiğini, reddi miras iddiasını …’in 05/08/2020 tarihinde ileri sürdüğünü ve borca itiraz ettiğini, 06/08/2020 tarihli tensip tutanaklarında da sabit olduğu üzere …’in hukuka aykırı ve haksız talebinin reddedildiğini, davacılar tarafından herhangi bir işlem veya itiraz yapılmadığını, 2020/1467, 2020/1471, 2020/1473, 2020/1474 Esas sayılı dosyalar haricen tahsil nedeni ile kapatıldığını, hacizlerin kaldırıldığını, davacıların taraf olduğu hala devam eden dosyaların 2020/1465, 2020/1466, 2020/1468, 2020/1470 Esas sayılı dosyalar olduğunu, bu dosyalarında usulüne uygun olarak kesinleştirildiğini ve takibe devam edildiğini, 2020/1468 Esas sayılı dosya hakkında da maaş haczi yapıldığından bahsedildiğini, 05/11/2020 tarihinde 1.116,42 TL’nin …’in maaşından tahsilat yapıldığını, itiraz edilecek bir neden olmayıp, davacılar tarafından kesinleşen ve takibine devam edilen bir dosya için maaş haczi ve tahsilatı yapılmasında usule ve yasaya aykırılık bulunmadığını, davacının maaş haczinin süresinde itiraz etmediğini, bu nedenle haczin kesinleştiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasın reddi halinde mirasçıların murisin aktif ve pasif tüm malvarlığı değerleri itibariyle külli halefiyetleri ortadan kalkacağı, mirası reddeden mirasçılar murisin borçlarından sorumlu olmadıkları, bu nedenle açılan menfi tespit davasının kabulüne karar vermek gerektiği, davacıların mirası reddettikleri sabit olup bu kararların kesinleşme tarihleri icra takiplerinde sonraki bir tarih olması nedeniyle kötü niyet tazminatına hükmedilmediği, fakat icra takiplerinden sonra kararlar bildirildiği halde davacıların bu davayı açma zorunlulukları devam ettiğinden davanın açılmasına davalı tarafın sebep olduğu, ayrıca ön inceleme duruşmasına kadar ve sonrasında da davanın davalı tarafından kabul edilmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından davalının sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların … mirasçıları olması sebebiyle davalı tarafından aleyhlerine yapılan Ereğli İcra Müdürlüğü’nün 2020/1465, 2020/1466, 2020/1468, 2020/1470 esas sayılı icra dosyalarında mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, bu takiplerin davacılar bakımından iptaline,

davacı …’in maaşından kesilen 3.449,14 TLnin istirdadı talebinin kabulü ile bu paranın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

kötüniyet tazminatı talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre davacılar … ile …’in murisleri …’in mirasını reddettikleri, murisin borçlarından sorumlu tutulamayacakları, bu nedenle mahkemece davacıların Ereğli İcra Müdürlüğü’nün 2020/1465, 2020/1466, 2020/1468, 2020/1470 Esas sayılı dosyaları nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve Ereğli İcra Müdürlüğü’nün 2020/1468, 2020/1473 esas sayılı dosyalarından tahsil edilen bedelin istirdadına karar verilmesinde ve davalının yargılama giderleri ile sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalının icra takiplerini kötü niyetli olarak başlattığı yönünde herhangi bir delil bulunmadığından mahkemece davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, buna göre taraflarca ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekili ile davacılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, menfi tespit ile istirdat istemine ilişkindir.

İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının ayrı ayrı reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun’un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, 10.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.