
T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi
Esas: 2017/1625
Karar:2018/1686
K.T.:08.03.2018
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının adına kayıtlı ve idaresinde olan … marka aracı ile kırmızı ışıkta beklerken davalının idaresindeki aracın davacıya arkadan çarptığını bu kaza nedeni ile meydana gelen 6.000,00 TL değer kaybı, 500,00 TL araç kira masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde kusuru ve hasarı kabul etmediğini söyleyerek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulü ile 2.500,00 TL değer kaybının davalıdan tahsiline karar vermiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve ikame araç bedeli talebine ilişkindir.
Davacı tarafça aracın 2014 model olduğu ve aracın trafiğe çıktıktan kısa bir süre sonra dava konusu kazanın gerçekleştiği bildirilmiştir. Bu durumda mahkemece aracın trafiğe çıkış belgeleri getirtilerek, aracın trafiğe çıktıktan ne kadar süre sonra kaza yaptığı da değerlendirilmek suretiyle; aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, davacı tarafın iddiaları, davalı tarafın savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki
farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık yeni bir rapor alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Davacının ikame araç bedeli talebi mahkemece davacı tarafından araç kiraladığına dair belge sunulmaması nedeni ile reddedilmiş olup bu süre ile ilgili araç kiralandığına dair belge sunulmasa da B.K.42 maddesi (50.md) uyarınca hakim zararı belirleyebilir. Bu durumda mahkemece, davacı aracında oluşan hasarın niteliğine göre makul tamir süresinin belirlenmesi ihtiyaçları için aracı kullanamamaktan doğan, bu süre içinde davacının (ikame araç) ödemesi gereken bedelin ne olacağı konularında ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir rapor almak suretiyle davacının mahrumiyet bedeli talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetli değildir.
Davalı kendisini vekille temsil ettirmemiş olmasına rağmen lehine vekalet ücreti verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 08/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.