
T.C.YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
Esas:2024/14039
Karar:2025/1420
K.T.:12.02.2025
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 53. İş Mahkemesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının Gürcistan’daki şantiyesinde 17.10.2015- 21.11.2016 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı neden olmadan bildirimsiz olarak feshedildiğini, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Şirketin çalışanı olmadığını, bu nedenle husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, uyuşmazlığa yabancı hukukun uygulanması gerektiğini ve davaya yabancı mahkemede bakılması gerektiğini, yetki itirazında bulunduklarını, tüm alacaklarının davacıya ödendiğini, davacının hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava tarihi itibarıyla sürpriz karar yasağının da dikkate alınarak somut olaya Türk hukukunun uygulanması gerektiği, davacının ödenmeyen işçilik alacaklarının bulunduğu ve bu alacaklardan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut uyuşmazlığa Gürcistan hukukunun uygulanması gerektiği, Gürcistan Medeni Kanunu’nun 129. maddesi uyarınca, dava konusu alacakların 3 yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğu, davacının iş sözleşmesinin 21.11.2016 tarihinde feshedildiği, davanın 17.12.2019 tarihinde zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığı, Yargıtayın önceki uygulamasına güvenilerek açılan davanın yabancı hukukun uygulanması sonucunda reddedilmiş olması hâlinde davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin belirtildiği, bu görüşün Dairelerince de benimsenerek davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Gürcistan hukukunda zamanaşımı yönünden davacıya bildirimde bulunulması gerektiğini, davacıya bildirimde bulunulmadığından zamanaşımı def’inin dikkate alınmaması gerektiğini,
b. İş sözleşmelerinin irade fesadına uğratılarak imzalatıldığını, bu hususun tanık beyanlarıyla ispatlandığını,
c. Mahkemeye erişim hakkının dava tarihinden sonraki bir içtihatla kısıtlandığını, bu durumun Anayasa’ya aykırı olduğunu,
d. Aynı şantiyede çalışan işçiler bakımından farklı kararlar verildiğini,
e. Gürcistan hukukuna göre zamanaşımı süresinin düştüğünü, bu durumun kamu düzenine aykırı olduğunu, olaya Türk hukukunun uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, zamanaşımı def’i, davanın süresinde açılıp açılmadığı ve vekâlet ücreti noktalarına ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.