T.C.YARGITAY 13. CEZA DAİRESİ
Esas: 2016/3008
Karar:2016/4422
K.T.:15.03.2016
Hırsızlık suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19.02.2015 tarih ve 2014/4566 soruşturma, 2015/311 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Antalya 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 07.05.2015 tarih ve 2015/2407 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı’nın 23.12.2015 gün ve 94660652-105-07-9568-2015-E.26930/85553 sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02.02.2016 gün ve 2015/428573 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre; şüpheli hakkında üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, 5271 sayılı CMK’nın 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, müşteki tarafından eşyalarının sanık tarafından evine girilerek alındığını ve muhtemelen satıldığını belirttiği, sanığın da konut dokunulmazlığını ihlal suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sırasında 1. celsede vermiş olduğu ifadesinde eşyaları iki şahit huzurunda depoya kaldırdığını ve halen depoda bulunduğunu belirtmiş bulunması karşısında, şahitler dinlenilerek ve eşyaların depoda bulunup bulunmadığına dair bir araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, anılan Kanun’un 160 ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre; müştekinin kiracı olarak kaldığı eve tekrar dönmemesi, ev sahibi şüphelinin de evini temizletip tekrar kiraya vermesinin mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili olup müştekinin eşyasını evden çıkarmaması üzerine şahitlerin huzurunda depoya kaldırmasının taraflar arasında hukuki ihtilaf oluşturduğu ve … 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 07.05.2015 tarih ve 2015/2407 değişik iş sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.