T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
Esas: 2021/8115
Karar: 2021/7398
K.T.: 19.10.2021

  • BOŞANMA
  • YOKSULLUK NAFAKASI
  • KADIN VE ERKEĞİN GELİR DÜZEYLERİNİN BİRBİRİNE DENK OLMASI
  • USULİ MÜKTESEP HAK
  • BOZMA KARARINA UYAN MAHKEME, BUNUNLA BAĞLIDIR

ÖZET: Davalı-karşı davacı kadının sosyal güvencesi olan bir işte çalıştığı, düzenli gelirinin bulunduğu ve davacı-karşı davalı erkek ile gelir düzeylerinin birbirine denk olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi koşulları oluşmadığı halde, davalı-karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde, bozma gereği yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmasına karar veren mahkemenin, bozma ilamı doğrultusunda hüküm tesis etmesi zorunludur.

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Taraflarca karşılıklı olarak açılan Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 250,00’şer TL tedbir nafakası, ortak çocuk … yararına aylık 250,00 TL iştirak nafakası, ortak çocuk … için aylık 200,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakası ile kadın yararına 20.000 TL manevî tazminata karar verilmiş, hükme karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat, nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve nafakaların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat, nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve nafakaların miktarları yönünden temyiz talebinde bulunulmuş ve karar, Dairemizin 2019/6782 Esas, 2019/11664 Karar sayılı ilamıyla; “Davalı-karşı davacı kadının sosyal güvencesi olan bir işte çalıştığı, düzenli gelirinin bulunduğu ve davacı-karşı davalı erkek ile gelir düzeylerinin birbirine denk olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi koşulları oluşmadığı halde, davalı-karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.

Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan hukuk mahkemesi, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Mahkeme, bozma kararından dönerek direnme kararı veremeyeceği gibi hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bu müesseseye “Usuli müktesep hak” veya “Usule ilişkin kazanılmış hak” denir. “Usuli müktesep hak”, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiş, usul hukukunun ana ilkelerindendir ve kamu düzeni ile ilgilidir. Açıkça bozmaya uyulmasına karar verilmesiyle, taraflardan birisi yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar. Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. Kurul olarak, hakim ara kararından dönebilirse de, bozmaya uyulmasına ilişkin karar bunun istisnalarındandır. Farklı anlatımla; bozma kararına uyan mahkeme, bununla bağlıdır.Ne var ki; mahkemece, bozmaya uyulduğu halde, bozma gereği yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmasına karar veren mahkemenin, bozma ilamı doğrultusunda hüküm tesis etmesi zorunludur. Dairemizin yukarıda tarihi, esas ve karar numarası belirtilen bozma ilamında; Türk Medeni Kanunu’nun 175.maddesi koşulları oluşmadığı halde, davalı-karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir” denilerek hükmün bu yönden bozulmasına karar verilmesine ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma ilamı doğrultusunda hüküm verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oy birliğiyle karar verildi. 19.10.2021 (Salı)