T.C. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi
Esas: 2017/3566
Karar: 2017/7175
K.T.: 15.05.2017
Taraflar arasındaki ihtiyaç nedeni ile kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalının davacıya ait taşınmazda 01.01.2012 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, davacının işsiz olduğunu, çocuklarının eğitim masraflarını dahi karşılamakta zorlandığını, kiralananı tekstil atölyesi olarak kullanacağını belirterek kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı vekili, kiralananın yapılacak işe uygun olmadığını ve taşınmazın satılığa çıkarıldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmaza davacı tarafın ihtiyacı bulunduğu, davalı tarafın taşınmazın davacı tarafça satılacağı iddiasının da ispatalanamadığı anlaşıldığından davalının kiraya verilen taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.
Somut olayda; hükme esas alınan 01.01.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı tanığının beyanından kiralanana satılık ilanı asıldığı, emlakçıyla gidip bedel hususunda görüştüğü, dosyadaki tapu kaydından da kiralananın 30.12.2015 tarihinde dava dışı Şadiye Kabaca’ya satılarak devir edildiği anlaşılmaktadır. İhtiyaç nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyaç iddiasının hüküm kesinleşinceye kadar devam etmesi gerekir. Dava konusu, kiralanana ait son tapu kayıt örneğinden taşınmazın satıldığı anlaşılmakla, bu durumda davacının ihtiyaç iddiasının gerçek, samimi ve zorunlu olduğundan söz edilemeyeceğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı …ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.